Resim

Resim

26 Kasım 2010 Cuma

Yollara Düştüm.(3)

Simdiki duragimiz ise Regensburg,evet.Tren perona yaklasti ve Mariza'm oradaydi.Ilk onu gordum o insan kalabaliginda.ilginctir.Indim dogurca yanina gittim ve kocaman kucaklastik.O saskindi,sapsallasmisti.Bense tum tepkisizligimle karsilamistim vaziyeti sanki cok normalmiscesine...Ardindan kucuk bir gida alisverisi yaptik ve sehri gezmeye koyulduk.O kadar sirindi ki...Bayildim resmen.Mariza'yla onun sokaklarinda dolasmak,sanki Turkiye'deymisim gibi hissettirdi neden bilmem.Ardindan kucuk,sevimli bir yere oturduk.Kemiklerimize kadar usumustuk.O bir kahva aldi bense alman birasi.Bol kopuklusunden.Tatli bir muhabbete koyulduk.Kelimeler icimizde tikili kalmislardi aylardir ve birbirimizi gorunce sel akmaya basladilar.Konustuk,konustuk,konustuk.Ertesi gun epeydir hayallerimde olan fotograf makinami almaya gidecektik.Buyuk bir heyecanla uyandim.Gerci cok erken degildi kalktigim saat...Makinami aldiktan sonra diger arkadaslarla bindik arabamiza ve "Bin arabama" sarkisi esliginde Salzburg yoluna koyulduk.Teknolojinin nimetlerinden azami olcude faydalanacagimiz bir yolculuk olacakti.Navigasyon cihazimiz ve 30 gb'lik mp3 calarimiz vardi,daha ne olsun?Eskiden insanlar harita acip oyle gezermis ya dusununce cok zor olduguna kanaat getirdim.Biz navigasyon cihazimizla bile turlu yanlis yollara sapmistik cunku.Sonra acil U donusleri yapmak zorunda kaldik epeyce.Macerali bir yolculuktu.Salzburg'a vardigimizda saat ogleden sonraydi ama tam olarak kacti hatirlamiyorum.Hemen hostelimize yerlestik esyalarimizi birakip ve yemek yemeye karar verdik.Salzburg sokaklarinda dolasarak bir Mc Donald's aradik.Yemegimizi yedik ve sehrin ortasindan gecen nehrin karsi tarafina gecip bir sicak sarap ictik.Sogukta,sokakta icilen sicak sarap kadar guzel bir icki de yoktur sanirim.Hele guzel bir sohbeti de saraba eslik ettirebiliyorsaniz...Sonra buldugumuz bir irish pub'a girdik.Sansimiza canli muzik vardi.Kac zamandir canli muzik dinlemedigimi hatirlamiyorum bile.Avusturya birasi aldik elimize ve guzel muzikle yudum yudum bitirdik.Geceyi cok uzatmama karari aldik cunku ertesi sabah erken uyanip sehri gezecektik.O yuzden 12 sularinda hostelimize gittik.Yattigim anda uyumusum.Ertesi sabah erken uyanip saglam bir kahvalti yaptiktan sonra sehri gezmeye koyulduk.Hava da sansimiza o kadar guzeldi ki.Gunes tepede parildiyordu ve masmavi bir gokyuzu vardi.Yeni makinamla doya doya fotograf cekme zamaniydi.Sehrin tepesindeki kaleye tirmanmaya karar verdik.Aslinda tirmanmasak da para verip cikabilirdik tepeye ama ogrenci isi olsun dedik iste.Epey bir yokus ciktiktan sonra kaleye ulasmistik.Gecmiste orada insanlarin yasadigini dusunmek hostu.Nal atolyesi bile vardi.Kaleden sehre bakmak ise enfesti.Sehri kusbakisi gorduk her yonuyle ve sehrin yukaridan da asagidan oldugu gibi guzel gorundugunu fark ettik.Bol bol fotograf cektik.Ha bir de biz o manzaraya bayilmis halde bakarken sehirden keman sesleri yukseliyordu.Atmosferi hayal edin artik.Sehre indik.Mozart'in dogdugu eve gittik.Icine girebilirdik ama girmak paraliydi ve yine ogrenci isi yaptik.Zaten daha once gelen arkadas icinde birsey olmadigini soyleyince girmek de gelmedi icimizden.Yine Mc Donald's ta bir oglen yemegi yedikten sonra yola koyulduk.Istikamet Viyana'ydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder