Resim

Resim

9 Aralık 2011 Cuma

Hayal yapım iftiharla sunar.

          Ah yine hayalleri, hep şu kafasında çektiği oscarlık film kareleri, 2 yıldır başında uçuşan pervane böcekleri...

          Yok! Bu kez yanılmadı. Bu kez hayalleri gerçek oldu. Beyninin içindeki minik yönetmene çektirdiği kısa filmin başlangıcına artık "gerçek bir öyküden alınmıştır" yazabilirler gönül rahatlığıyla.

          O şarkı çalacaktı, üzerinde kırmızı montu. Hava da soğuk, gri bulutlu yani klasik bir Ankara günü olacaktı. Sonra "o"nu görecekti, yanında bir arkadaşı olacak - muhakkak-. 2 yıldır okuya okuya ezberlediği kitabı diyorum. Ezberlediği ama kapağına dahi dokunamadığı kitabı, evet. Sonra göreceklerdi birbirlerini, anlayacaklardı belki anlaşacaklardı. Hatta belki dokunurdu kapağına bir gün, kim bilir.

Ama olmadı.

          Evet o şarkı çaldı, hatta sadece o şarkı çaldı, sonrası uzun bir sessizlikti. Evet, kırmızı mont da oradaydı tüm varlığıyla. Evet, hava buz gibiydi -eldivenlerini de unutmuştu- gri bulutlar da vardı belki, emin değildi. Akşamdı çünkü. Ama anlamadılar. Anlaşamadılar. Sonu mutsuzdu bu kısa filmin gerçekteki yansımasının, bir damla göz yaşıydı, bir parça dudak ısırığıydı, kalp çarpıntısı, el titremesi, bir parça zorlanarak yutkunmaktı.

          Sonu, "sanırım artık tamamen bitmeli"ydi biraz.

2 yorum:

  1. gittim gördüm yıldım10 Aralık 2011 02:00

    şarkıyı oğlanın dinlemesi lazım değil mi. sigara içilmeli. kibrit kullanılmalı. birileri kahverengi kadife pantolon giymeli.

    YanıtlaSil
  2. melancholy "man" diye mi oğlan dinlemeli? bu hayal benim hayalim olduğundan mütevellit ben dinledim, film olsa herkes dinlerdi. sigaramı evde unutmuşum çok kahırlandım ona zaten. bi de kadife pantolonu nedense sevemedim.

    YanıtlaSil