Resim

Resim

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Özensiz yazı no.1

          Evdeki pilav kokusu,o ocaktaki üzerine gazete örtülmüş mahzun hali alır beni çocukluğuma götürür,neden bilmem.Çocukluğuma dair ise öyle çok net hatırladığım şeyler yoktur aslında.Şunu çok severdim,bundan nefret ederdim gibi.
          Şuursuz bir çocukluğum varmış bence.Öyle özel zevklerim falan yokmuş pek.Yaşamışım,büyümüşüm işte.Bugün çok mu şuurlusun derseniz onu da bilemem.Şu günlerde öyle olmadığım aşikar ama genel bağlamda da bilemem işte.Aslında küçükken de şimdi de sanırım içimden gelenleri öyle kafamdaki bi süzgeçten geçirip yaşamayı tercih etmişim.O süzgeci kim koymuş?Delikleri ne büyüklükte filan,neyi eler neyi sever bilmem.Aslında ben çok şey bilmem.
          Bir şeyler hakkında kesin hükümler vermekten nefret ederim ya hani.Hep bir kendine güvenmezlik halidir bendeki.Hiç bir şey hakkında yorum yapabilecek kadar bilgili görmüyorum kendimi nedense.Kimi insan da iki cümle şey bilir bir konu hakkında onu öyle güzel pazarlar ya hani.Sanırsın adam aşmış.Bende yok öyle özellikler.
          Ama benzetme yapmayı çok severim.Bir konuyu açıklarken özellikle.Yine bir benzetme yapacağım yüksek müsaadenizle ; kitapçıda rafta duran iki kitabı düşünün.Biri güncel,popüler bir roman olsun.Janjanlı,cicili bicili süslenmiş.Diğeriyse klasiklerden biri olsun.Öyle alelade,dümdüz bir kapağı olan,işte adına bakınca insanın koşarak uzaklaşmak isteyeceği falan.Hah,işte ben sanki o ikinci gibiyim ya.Beni görenin kaçası geliyor.
(Nerden nereye geldim yazarken,serbest çağrışımı seviyorum.5 dakika içinde aklımdan geçenlerdir bunlar da.Özensiz yazılarım için özürlerimi sunar,affınıza sığınırım ama bir süre böyle.)

2 yorum:

  1. detektivbyran seven ''your hand in mine'' de sever.

    http://fizy.com/#s/31e3aa

    YanıtlaSil
  2. detektivbyran seven "your hand in mine" da sevdi.

    YanıtlaSil