Resim

Resim

19 Ağustos 2010 Perşembe

İranlı Kadın

Çok izlemek isteyip de bir türlü izleyemediğim filmlerden biriydi Persepolis.Birçok kez hakkında övgülerle bahsedildiğini duymuştum.Merakla izledim filmi ve gerçekten bütün bu övgüleri fazlasıyla hakettiğini anladım.Film İran devriminin bir özeti.Bu devrimin özellikle bir kadının hayatını nasıl etkilediğinin kısa hikayesi...Önceleri normal bir yaşantısı olan ailenin kadınları devrimden sonra tüm İranlı kadınlar gibi çarşafa bürünmek zorunda kalırlar.Bunu en ağır şekilde hisseden ise o dönemlerde henüz genç bir kız olan Marjel olmuştur.Devrimin üzerine bir de Saddam'ın İran'a saldırmasıyla İranda kaotik bir ortam hüküm sürmeye başlamıştır.Bu sebeple ailesi onu bu kötü ortamdan korumak istemiş ve Fransa'ya göndermiştir.Fransa'da kendini sürekli "yabancı" hisseden Marjel oraya ait olmadığı saplantısına kapılır ve İran'a geri döner.Özellikle bu dönüşten sonra İran'daki yeni otoritenin kadınlar üzerindeki baskıcı tutumu iyice hissedilir.Filmi izlerken bir kadın olarak ne kadar şanslı olduğumu,özgürlüğün her bir damlasının ne kadar da değerli olduğunu hissettm ve düşündüm.En ufağından sevgilisiyle elele dolaşmak kadının kırbaç cezasına çarptırılmasına sebep olan bir durumdu.Önüne gelen her erkek gördüğü kadının makyajına,türbanının düzgün olup olmadığına,çarşafının uzunluğuna veya pantolonunun darlığına karışma hakkına sahipti filmde.Bu o kadar onur kırıcı geldi ki bana filmi izlerken afakanlar bastı.Bir ulusun nerden nereye geldiğini çok çarpıcı biçimde gözler önüne seren bu film mutlaka izlenmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder