Biliyorum bana kızacaksınız. Neden? Ben de bilmiyorum neden. Bilirsiniz ya da bilmezsiniz ben de bilmem ama kendimi anlatmayı aslında sevmem. Sizlerle her dertleştiğimde bunun ezikliğini de hissederim aslında. Birisinin kıymetli zamanını kendi gereksiz ve 3-5 gün sonra unutacağım dertlerimle doldurmak epeyce gülünç gelir bana. Biraz da hüzünlü. Sırf dostumsunuz diye bu eziyete katlanırsınız ya… Hüzünlü.
Aslında empati yaptığımda, kendi adıma dostumun bana dertlerinden bahsetmesinin beni mutlu ve işe yarar hissettirdiğini fark ettiğimi de söylemeliyim.
Kısacası bu aralar iyi değilim dostlar. Sebebini soracak olursanız bu konuda da bir kaç tahminim var; birinci tahmin geçen yılı sindirmekte olan zihnimin fazla mesai yapması sonucu duygularımı kontrol edememesi, ikinci tahminim geçen yıldan beri değişen milyon tane şeyin üzerimdeki tesiri, üçüncüsü geçen sene ve kısmen ondan önceki sene yaşadığım bazı şeylerin beni epeyce değiştirmiş olması ve bu değişimimin farkına yeni varıyor olmam.
Her neyse. Söylemek istediğim sizi seviyorum. Ve şu sıra bu şarkıyı dinlediğinizde oluşan bi boşvermişlik duygusu var ya, öyleyim işte. İçimden bi halt yapmak gelmiyor.
Dostlar çoğu kez birbiriyle sözsüz anlaşmayı başarırlar.Sen anlatmasan da durumun böyle olduğunun farkındayım.İnsanın dert olarak gördüğü biçok şey aslında hayatıdır,bizi biz yapan şeylerdir.Seni sen yapacak yeni durumlar içindesin.Ben kendi adıma senin bu durumu paylaşmanı asla eziyet olarak görmüyorum;aksine hayatına ortak olabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.Duygularını parçalara ayırdığında aslında hepsinin önemsiz birer ayrıntı olduğunu düşünürsün belki.Ama biz bu ufak tefek ayrıntıların birlikteliğiyiz.Bunları birbirimizle paylaştıkça da çoğalıyoruz ve sen beni çoğaltacak sayılı insanlardan bir tanesisin.Sana önerebileceğim şey kendini sevmen ve değişimi kabullenmen.Ki bunu yapmaya başlamışsın bile.Seni seviyorum...
YanıtlaSilblogunu uzunca bir vakit takip eden biri olarak daha evvel de söylediğim üzere (ki tamamen şahsi izlenimim, kimseyi bağlamaz) senin olayın mükemmeliyetçilik ve biraz da sabırsızlık. güneşli günlere ulaşmak için kasım, aralık aylarına katlanmak istemiyorsun. bunu diyen ben, senin dertlerini içten içe küçümseyen, önemsiz bulan, çok ufak ayrıntılara takıldığını düşünen ben aslında senden korkuyorum; çünkü zihnimin işleyiş biçimi ve olaylara bakış tarzı da üç aşağı beş yukarı bu biçimde ve ben, benim gibilerden çok korkuyorum.
YanıtlaSilcandan medcezir'im evet duyguları parçalara ayırıp bunları paylaşmak bizi çoğaltır ancak paylaşmadan önce bu duyguları tanımlayıp parçalara ayırabilmek de gerekir ki işte şu sıra onda bir sıkıntım mevcut maalesef.
YanıtlaSilsevgili winston soft; öncelikle saçma ve küçümsediğin dertlerimle başını ağrıttığım için kusuruma bakma ama yaptığın gözlemler sonucu ulaştığın sonuçlar benim için çok değerliler çünkü ziyadesiyle doğrular. Ben de biraz zaman ayırıp kendime uzaktan baktığımda durumun bu olduğunu görüyorum. Sen, senin gibilerden neden korkuyorsun onu bilmem ama ben benim gibilerle bir birlik oluşturmak isteyecek kadar çok seviyorum benim gibi detaycıları. Bence hayat yaşanacaksa böyle yaşanmalı. Çok kendini beğenmiş durdu biliyorum ama aslında kendini kabulleniş demeli bu durumuma.
o detaycılık, past-present-future tense'lere sirayet edip hayatının akışını sekteye uğratıyorsa o zaman pek iyi bir şey değil. hatta dünyanın en berbat şeyi ağaçların sararıp kuruyup misler gibi kokarak yeşillenmesinden keyif alamamak. detaylara takılıp etrafı görememek böyle sonuçlara neden olabiliyor, tecrübeyle sabit.
YanıtlaSilha yok, bu kadar derin ve onulmaz yaralar açmıyorsa şekil 1-a ve 1-b'deki 'melankolik haller' bambaşkadır. 'kömürleşme'den evvelki deneyimlerimden bilirim. iyi bilirim.
ve konuya nereden bağlayacağımı bilemedim; ama eşelersen alaka kuracağını sanıyorum ki hayat bir şarkının ya da romanın etkisinde kalınarak yaşanacak kadar cömert ve hoşgörülü değil. daha önce yazmış olduğun yazıların birinde bu 'takış'lardan bahsetti idin.
ve, ve insanlara öğüt verdiğim, ahkam kestiğim konularda senelerdir sınıfta kalışım da çok acı. evet, acı. başka bir kelime ikame edemez acı'yı.
o zaman: http://fizy.com/#s/3w43mr (al işte, sil baştan: etörnıl sanşayn vs)
med cezire katılıyorum dostlar sözsüz anlaşmayı başarabilirler. sende umarım dediğin gibi sadece " bu aralar " iyi değilsindir, dostlarınla daha çok vakit geçir sana hüzünlü gelen şeyleri gerçek dostlar umursamadan yanında olacaklardır :)
YanıtlaSil