Resim

Resim

23 Ocak 2011 Pazar

Çek küreği çeek!

             Akıntıya kürek çekmek,koşu bandında saatlerce koşmak gibi bir şey.Hayat sana sen böyle olacaksın derken ona isyan etmek,tersine gitmeye çalışmak,kendini yoktan yere yormak...Lise yıllarında gördüğümüz bir şey vardı "delta" diye.İşte yer değiştirme sıfır, delta sıfır mesela koşu bandında koşarken.Hayata karşı gelirken de elde var sıfır olur hep işte sırf bu yüzden.Aslında her şeyin bir açıklaması var,fiziksel.
            Sırf " bunaldım haydi değiştirelim şu gidişi,yeter hep mi mutsuz olucam" dedin diye hayat karşısında birden bire mutlu olamazsın ki! Bunu beklediğin için esas sen tam bir enayisin.Hayat bu,koca bir canavar.Sense onun karşısında küçük bir serçe,hatta minik bir karıncasın.İstediğin kadar çırpın onun bir hareketiyle yamyassı olursun,sert bir rüzgarla kanadın kırılıverir işte.
            Önce gerçekleri kabul etmekle başlamak lazım işe.Başarı sonrasında gelirse gelir...Gelmezse de dövünürsün önce neyi eksik yaptım ki diye.Sonra baktın olmuyo delta yine sıfır bu kez küsersin,arkanı dönersin kendince tepkini göstermeye çalışırsın.Halbuki diyorum sana sen hayat karşısında küçük bir karınca...Arkanı dönsen esen rüzgar seni etkilemeyecek mi sanırsın?
            Peki ne yapmalı?Rüzgarın yön değiştirmesini mi beklemeli rüzgarın esintisine kendini bırakıp?Yardım isteyip çılgınlarca bağırmalı mı diğer insanlara yani diğer karıncalara?Peki kim belirliyor bu rüzgarın yönünü yahu?Ya da neye göre belirliyor?
            Sorular,sorular,sorular...Her yazımdaki gibi yine bir sürü cevapsız soru işte.Bazıları der ya "hayatı hafife al", "hayatı basit yaşa" falan diye.Bunca cevapsız soru varken ben hayatı nasıl hafif yaşayabilirim ki!Oturup şu kahrolası rüzgarın yönünü değiştirmesi için elim kolum bağlı beklerken nasıl "hafife al"abilirim?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder