Resim

Resim

24 Ocak 2011 Pazartesi

Ayrılık Sendromları!

               Her ayrılık acıdır.Sevmiyorduysan bile en azından bir boşluk hissedersin,bir alışkanlığını kaybedersin.Hani hep masanda duran kalemliğin bir gün orada olmaması gibi,ararsın yokluğunu.
             Ama tabi şarkılarda da dendiği gibi esas ayrılık "severek ayrılmak"tır.Yani daha yaşanacaklar varken, her şey tükenmemişken vb.İşte böyle durumlarda insanlar içlerindeki negatifliği pozitif bir şeye dönüştürebilirlerse ne ala.Ama genelde biz gençler "ahh çok özledim,sorunumuz da yoktu niye ayrıldık kii,,blaa blaa blaa..." şeklinde arkadaşlarımızın başını ütülemekle geçiririz ayrılık sonrası zamanımızı.Hele son çılgınlık ayrıldığımız kişinin Facebook sayfasını her gün en az 10 defa kontrol etmek,her paylaştığından kendine ufak bir pay kapmaya çalışmak.Bunlara "ayrılığı feysbukta yaşayanlar" gibi bir başlık koyabiliriz."Ayy bak paylaştığı şarkıda 'Eğer,eğer dönebileceksen ,Yanmasına izin verme, solmasın sakın ...' geçiyooo ayy bak o da mı geri dönmek istiyo kii!!" şeklinde arkadaşlarımızın kafalarını ütülemek şu dönemde gördüğüm en yaygın olan ayrılık sonrası sendromunun dışa vurum şekillerinden biri.
            Bir diğeri "inzivacılar" grubu.Bu grup çok tehlikeli yaşar ayrılığını.Kendini hırpalar,açar sabahtan akşama Radiohead veya Anathema dinleyerek ruh sağlığını,olmadı sabahtan akşama kitap okuyarak göz sağlığını bozar.Bir de olur da sosyalleşmeye karar verip 3-5 arkadaşıyla görüşürse "yok abi aşkmış falan boş iş,hepsi holivuudun kandırmacası.İnsanlara veriyolar gazı ay ruh ikizi yok hayatımın aşkı diye biz de inanıyoz.ama yook artık buraya kadarr." gibi söylemlerle arkadaşlarının da dünyaya tozpembe bakışlarını ellerinden alarak onları da karamsarlığa depresifliğe sürüklerler.Böylelerini görürsek onlardan uzak durmak lazım,aman ha!
           Bir diğer grup da "sosyal kelebek" grubu.Bunlar da sevgililerinden ayrılınca kendilerini her türlü sosyal aktiviteyle avutmaya çalışıp,türlü yeni ortamlara girerek "belki hayatımın aşkını henüz tanımadım" felsefesine dayanarak tanışabildiği kadar çok kişiyle tanışmaya çalışırlar.Bunlar diğerlerine nispeten ayrılığı daha pozitif,daha insancıl ve daha çekilebilir yaşayan kişilerdir.En azından onunla takılırsanız sizin de çevreniz genişler,sosyal olursunuz falan.İyidirler.Bunlara lafım yok.Ama fazlasının zarar olduğunu,fazla sosyalliğin devreleri yakabileceğini de göz ardı etmemek lazım.
            Diğeri de "alkolik kuşlar" olarak adlandırabileceğim bir diğer insan türüdür ki bunlar genelde erkekler arasında yaygın olmakla beraber son yıllarda kız arkadaşlarımız da ara ara gözlemlemeye başladığım bir türdür.Bunlar ayrıldıktan sonra kendilerini bohemliğe,alkole,sigaraya falan verirler.Evet hep efkarlı değildirler.En azından kötümser ve negatif duygularını o alkol aldıkları saatlere ve genelde geceye saklarlar ama sağlıklarına zarar verirler.Sonra ayrılık sendromu atlatıldıktan sonra sigara bağımlılığı,düzensiz hayat gibi yan etkiler gözlemlenir,bunlarla beraber yüksek dozda pişmanlık ve kendine kızma gibi komplikasyonlar da doğabilir.Bu türden arkadaşı olanlar mümkün olduğunca sert biçimde onları uyarmak suretiyle kendilerine zarar vermelerini engellemeyi denemeliler.


           Sonuç olarak tabi ki tavsiyeler kısmımıza geliyoruz.Ayrılık sonrası insanın elinde çok verimli değerlendirebileceği bir sürü boş zamanı kalıyor. (Örn;önceden sevgiliye ayrılan zaman) Biz az akıllı gençler olsak da bu boş vakti ne biliyim dünyaya,insanlığa hadi onları geçtim kendimize faydalı yerlerde değerlendirsek?Aramızdan yeni mucitler çıkmaz mı?Onca boş vakti romantik filmler izleyip,depresif şarkılar dinleyip,ağlayarak heba etmesek?Sağlığımızdan olmasak?Arkadaşlarımızın da başlarını ütülemekten vazgeçsek?Hele hele Facebook denen "sanal" alemin sanal eğlencelerinden biri olan bir internet sayfası üzerinde yazanları gerçek hayatmışçasına önemsemeyi bi kenara bıraksak?Orda yazan bir kaç cümleden anlamlar yontup,kendi üzerimize almaktan vazgeçsek her şeyi?Belki adam şarkıyı seviyo arkadaş,belki sözlerini bilmiyo?Ne yani ne bu çaba?Evet , agresifim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder