"...Bırakıp gitsen,çok seven bir kadını terk etmek gibi bir çentik bırakır sende.Geri dönsen, 'Ben seni hiç çağırmadım ki,' diyen bir erkek,zalim.
Ne zaman inansan aldatan,ne zaman silahlarını kuşansan seni zırhınla,savaşsız kalmış bir asker gibi güneşinin altında yalnız bırakan bir hali vardı.
İtip kakardı insanı.Ancak yediği dayakları affede affede büyümeyi öğrenmiş bir çocuksan seversin onu.Çünkü nefret etmeyi de bilmelisin eğer onu seveceksen.Bunu bilmeyenler gelir geçer.Anlatamadıklarını hep bildikleri, yine de durmadan anlattıkları bir hikayeyi alıp ondan,giderler.
Çok konuşur.Üstelik elini kolunu çok oynatır konuşurken.Kaşlarını çatar,aldırma.Sanırsın ki hep kavga ediyor.Sen de kızarsan işte o çok fena.Başa çıkamazsın,gazabının sonu yoktur.Gülümseyeceksin.Ne zaman ki sinirlendi,gülümseyeceksin ve diyeceksin ki uygun bir dille: 'Yapma!'
Dökülür kızgınlığı.Sırtını okşayacaksın,çünkü ancak sevildiğini bilince yumuşar.Öyle tuhaf bir huyu var.Sana bile saldırsa,bilirse yine de onun için orada olduğunu,ağlar bile suçluluktan.Oğlan çocuğu gibi işte,tıpkı kendi hırçınlığına hayret eden ama zulmüne hükmedemeyen oğlan çocukları gibi.
Çok 'yani' der.Yerli yersiz.Neden dersen,anlaşılmayacağını sanır,ondan.Yani'leri kendi cümlesini kazıp söylediklerinin içinden tamı tamına meselenin kalbini çıkarmak içindir.Hikayesi çok karışık olduğu için ve sen bütün bunlar yaşanırken orada olmadığın için,hep anlamadığını düşünür.
Bir de durmadan,'Unuttum,' der, 'Bilmiyorum.'.Her şeyi hatırlıyor aslında alçak!Unuttuğu tek bir şey yok.Her şeyi hatırlıyor da, niye anlatsın?Neye yarayacak?
Bir gün öyledir,bir gün böyle.Kafasının tası atmışsa,derhal kendine bir sığınak bulacaksın,yerin altına kaç.Keyfi yerindeyse çık beraber Korniş'e,denize karşı nargilesini sanki biraz önce ortalığı kasıp kavuran kendi değilmiş gibi tüttürür.(...)
İnsan kaybolmak ister çünkü.Bakma sen söylediklerine,insan kendini feda etmek ister.Bir acıda,bir sevinçte,bir kavgada,bir hikayede erimek ister.Başka türlü katlanamaz aslında kendine.O yeri; bir tek o biliyor, o alçak ömür hırsızı!..."
Elif Şafak/Firarperest
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder