Resim

Resim

7 Ağustos 2011 Pazar

Haftasonu.


             Aslında epey güzel bir hafta sonuydu.Bugün de malumunuz günlerden pazar.Genelde sakin geçmesi umulan,yumuşak hareketlerle karşılayıp uğurladığımız bir gündür kendisi.

             Lakin içimdeki sıkıntılar,kafamdaki kurtlar tüm hafta sonu yedi bitirdi beni.Nedendi niçindi bilmiyorum.Bakacak olursak ortada bir sebep de yok ya...Sonuç olarak tüm hafta sonu boyu kendime çektirdiğim acılarımdan(duyan da kendimi zincire falan vurdum sanacak) sonra bir çıkarımda bulundum.

             İnsan,bulunduğu halden daha iyi bir hale ancak o iyi hal sonsuza dek sürecekse geçiş yapmalı.Bu olmadığı takdirde böyle acılar çekip,kendi kendini yemeye hazırlıklı olmalıdır.

              Epey zor aslında,sonsuza kadar sürecek bir şeyleri hazırlamak,hatta imkansız.Ama bu "olması gereken".Yani bir çeşit ulaşılması istenen idea.Ben bundan muzdarip gördüm kendimi.Bir süre mükemmele yakın,tam istediğim kıvamda bir hayat sürdüm sonra zınk diye saplandım yeniden eski pisliğime işte.

             Düşünsenize,annenizin hep mükemmel kıvamda hazırladığı mercimek çorbası birden bire sulu iğrenç bir çorbaya dönüşse...

1 yorum:

  1. yaptığım uzun tetkikler sonucu derdinin çaresinin zengin bir koca olduğuna karar verdim.

    YanıtlaSil